Denge ve birlikte yönelim
kuramının bir uzantısı iki zıt eğilimin sürekli yaşandığı, biri anlaşmaya doğru, diğeri
kutuplaşmaya doğru gelişen kamuoyu değişimi hakkındaki çalışmada bulunabilir.
Bu konu bazen 'özümseme ve karşıtlık' olarak da anılır. Kitle iletişim araçları
ve kamuoyu hakkında yapılan araştırmalar bir ya da diğer eğilimin
oluşabileceği bazı koşulları bilmemizi mümkün kılar, özellikle insanların
kendilerini kitle iletişim araçları kaynaklarından uzak tuttukları veya kitle
iletişim kaynaklarının görüşlerini özümsedikleri zamanlarda olduğu gibi. Bu
süreç, örneğin farklı kitle iletişim araçlarının farklı parti ve adayları
destekledikleri seçim kampanyalarında meydana gelebilir.
Önce,
gelen gönderiler uyumsuzluk olasılığını azaltma ve çevre ile uyumu sağlamak amacıyla alıcılar tarafından
taranır ve ayıklanır; durum (A). Bu sürecin yeterli olmayışı veya değişen koşullar
nedeniyle, yeni ya da karşıt fikirlerin alındığı potansiyel uyumsuzluk
durumları ortaya çıkar; durum (B). Uyumsuzluk toplumsal ve psikolojik süreçleri
harekete geçirir. Bu da dengenin geri kazanılması için iki ana olasılığı
biçimlendirir. Bu olasılıklar kaynağın
algılanmasını değiştirmek (C) veya
çıkmaza giren fikir veya tutumu değiştirmektir (D).
Örnek olarak, seçim döneminde bir
seçmenin bir parti liderini etkileyen skandal hakkında bir gazete makalesi
okuması durumunda ortaya çıkacaktır. Bu, desteklenmeyen
bir partiye ilişkin ise, uyum sağlanır ve hiçbir etki olmaz. Gönderi
seçmenin kendi partisi ile ilgiliyse bağlılık zedelenir.
Önceki uyumu geri
kazanmak için seçenekler gazete kaynağı hakkında kuşku duymak veya partiyi daha az destekler olmak.
Bu durumla ilgili etmenler şunlardır:
1.
Başlangıçta tarama işlevini sağlayan seçici algılama ve alımlama.
2.
Var olan fikri desteklemek ve keskinleştirmek üzere
değinilen grup normları. Normlar ne kadar destekleyici olursa, (C) o kadar çok
seçme, kaynak hakkındaki fikri gözden geçirme ve gönderiyi ihmal etme şansı
vardır. Grup normlarından daha az güçlüyse alıcı bir o kadar izole olur,
düşüncesinin veya davranışının etkilenme şansı artar.
3.
Ego katılımı.
Bir düşüncenin kişisel katılımı ya da kişiliğin bir parçasını temsil etme
derecesi kişisel katılım arttıkça değişim
şansı azalır, kaynağın ve herhangi rahatsız edici bir gönderinin kabul
edilmeme şansı artar.
4. Fikir
farklılığı derecesi. Araştırmalara göre bu
faktör ile potansiyel tepkiler arasında karmaşık bir ilişki vardır. Gönderi
ile var olan durum arasındaki küçük farklılıklar genelde herhangi bir değişime
(ne (C) ne de (D) seçeneği etkilidir) yol açmaz. Kitle iletişim aracı
farklılıkları çoğu kez fikrin değiştirilmesi yönünde birtakım düzenlemeleri gerektirir,
büyük farklılıklar çoğu kez grup normlarının ve ego katılımının harekete
geçirilmesini içerir, gönderi ve kaynağın reddedilmesine, fikre olan sadakatin
tekrar kazanılmasına yol açar. Etkilemesi amaçlanan gönderinin ters etki
yapması (aslında kaynak ile alıcı arasındaki tutum gediğini artırarak)
'bumerang' etkisi olarak adlandırılır.
Kaynak:İletişim Modelleri ve Etkileşim ( Baha KURTBOĞANOĞLU)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder