28 Nisan 2013 Pazar

Kitle İletişim Kuramları 8 - Uyum ve Uyumsuzluk Kavramı


Denge ve birlikte yönelim kuramının bir uzantısı iki zıt eği­limin sürekli yaşandığı, biri anlaşmaya doğru, diğeri kutuplaşmaya doğru gelişen kamuoyu değişimi hakkındaki çalış­mada bulunabilir. Bu konu bazen 'özümseme ve karşıtlık' olarak da anılır. Kitle iletişim araçları ve kamuoyu hakkında yapılan araş­tırmalar bir ya da diğer eğilimin oluşabileceği bazı koşulla­rı bilmemizi mümkün kılar, özellikle insanların kendileri­ni kitle iletişim araçları kaynaklarından uzak tuttukları veya kitle iletişim kaynaklarının görüşlerini özümsedikleri zamanlarda olduğu gibi. Bu süreç, örneğin farklı kitle iletişim araçlarının farklı par­ti ve adayları destekledikleri seçim kampanyalarında mey­dana gelebilir.

Şekilde gösterilen sürecin ana özellikleri şunlar­dır:

 Önce, gelen gönderiler uyumsuzluk olasılığını azaltma ve çevre ile uyumu sağlamak amacıyla alıcılar tarafın­dan taranır ve ayıklanır; durum (A). Bu sürecin yeterli ol­mayışı veya değişen koşullar nedeniyle, yeni ya da karşıt fikirlerin alındığı potansiyel uyumsuzluk durumları ortaya çıkar; durum (B). Uyumsuzluk toplumsal ve psikolojik sü­reçleri harekete geçirir. Bu da dengenin geri kazanılması için iki ana ola­sılığı biçimlendirir. Bu olasılıklar kaynağın algılanmasını değiştirmek (C) veya çıkmaza giren fikir veya tutumu değiştirmektir (D).
Örnek olarak, seçim döneminde bir seçmenin bir parti liderini etkileyen skandal hakkında bir gazete makalesi okuması durumunda ortaya çıkacaktır. Bu, des­teklenmeyen bir partiye ilişkin ise, uyum sağlanır ve hiçbir etki olmaz. Gönderi seçmenin kendi partisi ile ilgiliyse bağlılık zede­lenir. 
Önceki uyumu geri kazanmak için seçenekler gazete kaynağı hakkında kuşku duymak veya partiyi daha az destekler olmak.

Bu durumla ilgili etmenler şunlardır:
1.     Başlangıçta tarama işlevini sağlayan seçici algılama ve alımlama.
2.     Var olan fikri desteklemek ve keskinleştirmek üze­re değinilen grup normları. Normlar ne kadar destekleyi­ci olursa, (C) o kadar çok seçme, kaynak hakkındaki fik­ri gözden geçirme ve gönderiyi ihmal etme şansı vardır. Grup normlarından daha az güçlüyse alıcı bir o kadar izole olur, düşüncesinin veya davranışının etkilenme şansı artar.
3.     Ego katılımı. Bir düşüncenin kişisel katılımı ya da kişiliğin bir parçasını temsil etme derecesi kişisel katılım arttıkça değişim şansı azalır, kaynağın ve herhangi rahatsız edici bir gönderinin kabul edilmeme şansı artar.
4.  Fikir farklılığı derecesi. Araştırmalara göre bu fak­tör ile potansiyel tepkiler arasında karmaşık bir ilişki var­dır. Gönderi ile var olan durum arasındaki küçük farklılık­lar genelde herhangi bir değişime (ne (C) ne de (D) seçe­neği etkilidir) yol açmaz. Kitle iletişim aracı farklılıkları çoğu kez fikrin değiştirilmesi yönünde birtakım düzenle­meleri gerektirir, büyük farklılıklar çoğu kez grup normla­rının ve ego katılımının harekete geçirilmesini içerir, gön­deri ve kaynağın reddedilmesine, fikre olan sadakatin tek­rar kazanılmasına yol açar. Etkilemesi amaçlanan gönderi­nin ters etki yapması (aslında kaynak ile alıcı arasındaki tutum gediğini artırarak) 'bumerang' etkisi olarak adlandı­rılır.

Kaynak:İletişim Modelleri ve Etkileşim (Baha   KURTBOĞANOĞLU)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder