24 Haziran 2013 Pazartesi

Bilinmeyen Yönleriyle TWITTER

Coğrafi etiketleme ile ilgili yeni gelen güncelleme sayesinde Twitter artık API üzerinden tweet'lerin nereden atıldığını da paylaşmaya başladı. Peki tweet'ler nereden atılıyor?

Twitter API'nı güncelleyerek, coğrafi etiketleme ile ilgili olarak bazı güncellemeler getirdi. Böylece, API aracılığıyla tweet'lerin nereden atıldığı da gözlemlenebilecek.
Daha önce, ülke ve şehir bazındaki gündemi belirleyen Twitter, bu bilgileri artık çok daha detaylı olarak bunu API üzerinden vermeye başladı.
TweetMap adı verilen uygulama şimdilik 170 milyon tweeti içeriyor. Massachusetts Teknoloji Üniversitesi'nden Todd Mostak ve Harvard Üniversitesi işbirliğiyle hazırlanmış harita, kullanıcılara Twitter'ın coğrafyalara göre kullanım yoğunluğunu gösteriyor. Tarih aralığı seçilebildiği gibi filtreleme özelliği sayesinde arama çubuğuna yazılan bir kelimenin nerelerde tweet olarak atıldığı da görülebiliyor.


Twitter'ın bu güncel API'nı kullanan bir site mevcut. 




Bu web sitesine girdiğinizde sizi bir dünya haritası bekliyor ve son 1 milyon tweetin atıldıkları lokasyonları görebiliyorsunuz.

Harita üzerinden aynı zamanda etiket takibi de gerçekleştirilebiliyor. Haritayı incelediğimizde bir hayli detaylı olduğunu gördük. Sokağınıza kadar inip, komşularınızın attıkları ve konum bildirimine izin verdikleri tweet'leri görebiliyorsunuz. 

Söyleyecekleriniz 140 kelimeden fazla ve Twitter buna izin vermiyor mu? Artık dert değil :)








*  Twitlonger twitter hesabınızla giriş yapmanızı sağlar. Yani bu siteyi kullanırken hali hazırda olan twitter hesabızın kullanıcı ismi ve şifreyle giriş yapabileceksiniz. Siteye girdikten sonra göreceğiniz metin alanın istediğiniz kadar yazabilirsiniz. Karakter limiti olmamasına rağmen üst köşede kaç karakter yazdığınız gösterilecektir. Ve “submit” düğmesine bastığınızda otomatik olarak yazdığınız metin twitter hesabınıza aktarılır. 140 karakterden fazlası için bir link koyulur ve sizi takip edenler o linkten yazdığınız tüm metni okuyabilir.


*  TweetDeck kullanmak. www.tweetdeck.com/.. adresinden mobil, web, masaüstü uygulamasını indirebileceğiniz TweetDeck sayesinde 140 karakterden uzun tweet yazabilirsiniz. Böyle bir durum olduğunda mesajınızın ilk 140 karakteri ve uzun versiyonun yer aldığı deck.ly url'si twitter'da görünüyor. Takipçileriniz bu linki tıklayarak twettinizin devamını görebilir.

*  Facebook sayfası kullanıyorsanız Facebook sayfanızı Twitter'a bağlayabilirsiniz. www.facebook.com/.. adresini kullanarak Facebook sayfanızı Twitter adresinize bağlayın. Facebook'ta 140 karakterden uzun bir durum güncellemesi yazdığınızda bu Twitter'a ilk 140 karakteri ve on.fb.com'la başlayan bir link olarak gözükür. Fakat bu özelliği kendi profiliniz için kullanamıyorsunuz.

*  Türkiye'de bir hayli popüler olan
www.friendfeed.com/.. sitesini kullanabilirsiniz. Burada friendfeed hesabınızı Twitter'a bağlarsanız Friendfeed'de yazdığınız şeylerin ilk 140 karakteri ff.im'le başlayan bir linkle birlikte Twitter'a yansır. Takipçileriniz yukarıdaki servisler olduğu gibi bu linki tıklayarak twettinizin  geri kalan kısmını okuyabilir.
*  ezTweets
yine twitter kullanıcı ismi ve şifrenizle giriş yapmanıza imkan verir. Twettlerinizi  parçalara ayırır ve her birine numara verir. Mesela eğer yazdığınız metin 3 adet twett'e bölünmüşse, twettinizden önce 1/3, 2/3, 3/3 gibi numaralandırma yapılır. Yine 140 karakterden daha fazla yazabilirsiniz. Metnin uzunluğu için bir sınır yoktur.

Twitter analizi ve takibi amacıyla tasarlanmış, analizler yapabileceğim bir site var mıdır ?

http://blog.tamindir.com/etkili-twitter-yonetimi-icin-kullanilmasi-gereken-uygulamalar_528/


Nasıl etkili Tweet atabilirim ?


  1. *Mesajınızı yazın.Ana sayfadaki tweet atma alanına mesajınızı yazıp "tweetle" düğmesine tıklayın. Mesajınız en fazla 140 karakter içerebilir.(yada yukarıda bahsettiğim yöntemlerle daha uzun olabilir :) )
  2. *Kişi ekleyinMesajınızda Twitter'da hesabı bulunan bir kişiden söz etmek istiyorsanız; o kişinin kullanıcı adını, başına @ işareti koyarak ekleyin (örn: @nasiltv). Böylece bu kişi kendisi hakkında bir tweet gönderdiğinizi görebilecektir.
  3. *Etiket ekleyinGüncel bir konudan bahsedecekseniz o konudaki etiketi mesajınıza ekleyin (örn: #havakirliligi). Böylece o konu ile ilgilenen kişiler, sizin tweetinizi bulmakta zorlanmayacaklardır.
  4. *Fotoğraf ekleyinMesajınız ile beraber bir fotoğrafın da görüntülenmesini istiyorsanız, fotoğraf simgesine tıklayıp istediğiniz fotoğrafı seçin. Tweetinizde fotoğrafın linki görünecektir
  5. *Link ekleyinMesajınıza link eklemek istiyorsanız linki kopyalayıp mesaj alanına yapıştırın. Eğer link çok uzun ise tweetinizde kısaltılmış olarak görünecektir
Kaynaklar
1-http://www.nasil.tv/Tweet-nasil-atilir
2-http://kinghackteam.blogspot.com/

23 Haziran 2013 Pazar

Soru-Cevaplarla İletişim

İletişim Nedir ?

a- Enformasyon, düşünce, tutum ve duyguların bir kişiden veya gruptan ötekine sembollerle iletilmesidir.
b-Schramm'a göre iletişim Mesajı: mesaj hedefin dikkatini çekmeli, anlamı bozulmadan verilmeli, yol gösterici olmalıdır.
c-Ünay Özkay'a göre iletişim kavramı:
1-İletişim hedef kitlenin dikkatini çekecek şekilde dizayn edilmeli,
2-Simgelerin iletiyi gönderen kadar, gönderilerinde bilinmesi gerekir.
3-Hedef kitlenin, temel değer ve tutumlarını bilmek
4-En uygun medya türünü bilmek,
5-Daha uygun böyle bir mal/ürün kullanılmış mı ?
6-Hedef kitleye yabancı görünmekten kaçınılmalı.
7-Hazırlayıcı iletişim süreci ile hedef kitlenin bilgi/algılama düzeyini yükseltmek gerekmekte,
8-Kırılmayan dirençlerinde olabileceği unutulmamalıdır.


İletişimin Amacı Nedir ?

İletiyi hedef alıcıya veya alıcılara ulaştırmak ve karşılığında da hedef alıcıda bir eylem ya da düşünce değişikliği sağlamaktır. 


İletişimin Temel Öğeleri Nelerdir?

Kaynak (Source)                                        İleti/Mesaj (Message)
Kanal (Channel)                                         Alıcı (Receiver)                                      
Geribildirim (Feedback)                           Gürültü


İzafet Çerçevesi Nedir?(Ortak Kültür)

 İletişimin başarısı, mesajın alıcı tarafından kod-açımının kodlandığı şekilde yapılmasına bağlıdır. Bu ise alıcı ile kaynağın mesaja aynı anlamı vermesiyle mümkün olur. Buna referans veya izafet çerçevesi denir. Ortak izafet çerçevesi, iletişim etkinliklerinde önemlidir. Çünkü izafet çerçevesi alıcının, kendisine gönderilen mesaja nasıl bir tepki göstereceğini belirler. Ortak yaşantı ve deneyimlerin bir yansıması olarak, iletişimde ortak bir dilin kullanılması, kod-açımının etkin bir şekilde gerçekleşmesinin ilk koşuludur. İzafet ya da referans çerçevesi olarak bilinen bu duruma göre, bireylerin izafet çerçevelerinin kesiştiği alan, iletişimin gerçekleştiği alandır. Referans (izafet) çerçevesi veya bölgesi, kaynak ile alıcının bilgili oldukları alana ait bölgedir. Örn: Bir Fransız ile Polinezyalı arasındaki değerler bütünlüğü..


Eş Güdüleme nedir?

Bir örgütün düzenli ve sürekli çalışabilmesi için, amaçlar, faaliyetler, organlar ve bireyler arasında uyum ve işbirliğinin sağlanmasıdır. Örneğin; traktör reklamının yanında veya bir sonraki reklamda bankaların çiftçiler için uygun kredi verme kampanyası..


İletişim Teorilerinin Önemi Nedir?


  • Düzenleme İşlevi: Sistemleri birbiriyle ilişkilendirerek ve düzenleyerek ve belki de aksi takdirde algılayamayacağımız bütünlerin imajını vermek.
  • Açıklama: Karmaşık veya belirsiz olabilecek enformasyonu basitleştirilmiş şekliyle vererek açıklamaya yardımcı olurlar.
  • Öngörme: Çeşitli alternatif sonuçlar için olasılıkları göstermede, dolayısıyla araştırmada hipotezler formüle etmede temel oluşturur

Kitle İletişimi Nedir?

Kitle iletişimi uzmanlaşmış grupların geniş, heterojen ve farklılaşmış izleyicilere sembolik içerik yaymak üzere teknolojik aygıtları (tv.,basın, radyo, film vs.) hizmete soktuğu kurum ve tekniklerden meydana gelir.


Kitle İletişiminin Özellikleri Nelerdir?


  • İletişimin tümü açık ve kamusaldır
  • Gönderi kaynaklarına sınırlı ve kontrollü ulaşım
  • Gönderen ve alıcı arasındaki ilişkinin kişisel olmaması
  • Aralarındaki ilişkinin dengesizliği
  • Gönderen ve alıcı arasına kurumsal düzenlemelerin girmesi

Lasswell Formülü'nü Açıklayınız.

  • Kim? (İletici)   <Kim, sorusu mesajın kaynağını temsil eder>
  • Ne söyler?  (Gönderi)   < Neyi, sorusu iletilen mesajın ne olduğunu ortaya koyar.>
  • Hangi kanal ile? (Araç) <Hangi kanal ile, sorusu iletinin gönderilme yolunu sembolize eder. Kişisel iletişimde sözlü veya yazılı iletişim bu kanalı karşılayabilir. Ancak burada bahsedilen kitle iletişim araçlarıdır >
  • Kime? (Alıcı) <Kime ile kast edilen alıcıdır. Bu modelde alıcı, toplum yani kitlelerdir. Alıcı, bu modelin ana hatlarından biri olduğu kadar bir o kadarda “pasiftir”. Alıcı olmadan sağlıklı bir iletişim olmaz. Tüm iletişim modeli, mesajın “Kime” iletilmesi üzerine kuruludur.>
  • Ne gibi bir etki ile? (Etki) <Hangi etkiyle, modelin temel noktasıdır. Siyaset biliminden yola çıkan model “etki” kavramını ve propaganda anlayışını sorgular. Modele göre, “kim” gönderdiği bir mesajla “alıcıları” yönlendirebilir. Onların isteklere yön verir.>

İletişimde Gürültü Öğesini Açıklayınız.


Gürültü genelde yapay olarak ortaya çıkan ve insanı rahatsız eden sesler olarak tanımlanırken; teknik olarak gürültü, anarşik ses dalgalarının üst üste gelmesi olarak tanımlanmaktadır. Gürültü, yapılan tespitlere göre insan vücudunda tam 3 türlü tahribat yapmaktadır. Shannon – Weaver’e göre iletişim sürecini engelleyen üç tür gürültü engeli vardır. 
  1. Fiziksel gürültü: Kanalda yer alan iletişim engelleridir. Örneğin : Okulda öğretmen öğrencilerine ders anlatmaktadır.Okulun bahçesinde yapılan inşaat makinelerinin sesi  yüzünden öğrenciler öğretmenin vermeye çalıştığı bilgiyi net bir şekilde duyamadıkları için mesajı tam algılayamamakta ve sınavda başarısız olmaktadırlar.
  2. Nöro-Fizyolojik gürültü: Gönderici ya da alıcıdaki konuşma, görme veya işitme bozukluklarına bağlı olarak gelişen engellerdir. Örneğin : Yine öğretmen sınıfta ders anlatıyor olsun ama bu sefer makine sesleri vs. gibi fiziksel bir gürültü unsuru yok fakat sınıftan Ayşe adlı kız öğrencide işitme kaybı var.Ayşe başarılı ve zeki fakat bu işitm kaybı onda başarısızlığa neden olan bir faktör haline gelmiştir.
  3. Psikolojik gürültü: Kaynak veya alıcıdaki psikolojik engellerdir. Örneğin :Bir sınıfta öğrenciler matematik dersine girmek için beklerken birden bir haber gelir ve derslerine girecek olan matematik öğretmeni geçen seneki öğretmendir.Zaman ilerler ve ders başlar, öğretmen dersi çok iyi anlatmasına rağmen öğrenciler dikkatlerini bir türlü derse veremezler. Çünkü dersi veren matematik öğretmeni geçen sene sınıftaki kişilere kötü sözler söyleyip,hakaretler etmiştir. Tüm öğrencilerin zihninde bu anılar canlanır, psikolojik olarak yıkılırlar ve dersten verim alamazlar.

 Osgood ve Schramm Modelindeki Temel Yenilikler Nelerdir ?

  • İlk dairesel modeldir.
  • Dinamiktir – Belirli bir durumun nasıl değiştiğini gösterir.
  • Gereksiz tekrarın (gürültü nedeniyle) neden önemli olduğunu gösterir. Gürültü arttıkça tekrar gereksinimi artar, zaman kısıtlanır ve verilen bilgi azalır.
  • Ayrı bir alıcı ve verici yoktur. Alıcı ile verici aynı kişidir.
  • İletişimin doğası itibariyle döngüsel olduğunu belirtir.
  • Dönüt( geri bildirim) temel bir öğedir.

Gerbner Modelini Açıklayınız.


Modelin özel bir niteliği hangi iletişim durumunu açıklıyorsa ona göre farklı biçimlere sokulabilmesidir. 

1- Bir kişi,
2- Bir olayı algılayıp
3- Tepkide bulunduğunda
4- Belli bir ortamda
5- Bazı araçlar kanalıyla
6- Kullanılabilir malzemeler hazırlar
7- Bunun bir biçimi
8- ve bağlamı vardır
9- İçeriği aktararak içerik iletilir
10- ve bazı sonuçlara yol açar.

Yaklaşımın Bulguları 1: Televizyonun örgütsel ve ideolojik yapısı
  • Televizyon merkezileşmiş bir öykü anlatma sistemidir. Draması, reklamları, haberleri ve televizyon programlarıyla her izleyici eve bir ortak imajlar ve iletiler dünyası getirir.
  • Ticari televizyon halkın elinden etkili bir şekilde soyutlanmıştır. Televizyon halkın doğrudan katılmasından uzaklaştırılmıştır. Halkın yönetiminden korunmuş ve özel şirketlerin yönetimine bağlanmıştır. Bu yönetimi sağlayan mekanizma reklamdır. Reklam yapan firmalar televizyona müşteri çektiği, teslim ettiği, haber ve eğlence yoluyla öteki hizmetleri gördüğü için para öder.
  • Televizyon olası en geniş izleyici sayısını en az maliyetle elde etmek için rekabet eder. 
  • Gerbner’e göre televizyon seyretme farklı grupların yaşam koşullarıyla ve dünya görüşleriyle farklı fakat uygun bir şekilde ilgilidir. Bu uygun kalıpların en genel olanları “ana akım” olarak isimlendirilir. Ana akım (anayol, orta yol, ana damar) televizyonun ekmeye çalıştığı genel dünya görüşü ve değerleri olarak tanımlanır.
  • Çağdaş toplumda halk artan bir şekilde, gerçek ilişkiler yerine televizyonla ilişkiye girip doyum sağlamakta ve “vekaletsel” deney kaynaklarına dayanmaktadır. Kişileri birbirine bağlayan ve ortak bilinci kuran popüler kültürün dokusu şimdi kitle iletişiminden salınan, genellikle işlenmiş üründür.
  • Ekme analizlerinin bulgularına göre, televizyon Amerikan toplumunu yansıtırken oranlı şekilde, demografik nitelikleri temsil edecek bir biçimde yansıtmamaktadır. Örneğin televizyonda erkekler kadınlardan üç kat daha fazla yer alır. Kadınların çoğu televizyonda erkeğe hizmet eder, genç erkeklerle tanışır ve hızla yaşlanırlar.
  • Ulusal gelirin hemen hemen yarısı nüfusun üstteki yüzde yirmisine gittiği gerçeğine rağmen, saf Amerika olarak sunulan “orta sınıf” efsanesi televizyon dünyasına egemendir. Televizyon dünyasında hemen herkes ortalama bir gelirle rahat bir yaşam sürüyor görünür. Amerikan televizyonunda hemen hemen on televizyon karakterinden yedi tanesi orta sınıfta görünür. Çoğu profesyoneller ve menajerlerdir. Hizmet sektörü dahil işçi sınıfı Amerikalıların yüzde 67’sini oluşturur, fakat televizyon karakterlerinin sadece yüzde onu işçidir. Televizyon dünyasındaki düşük oranlı temsil, izleyicilerin sınırlı yaşam koşullarını, sınırlı etkinlikler alanını ve katı bir şekilde ön yargılanmış imajlarını ekmeyi ima eder.
Yaklaşımın Bulguları 2: Televizyonun psikolojik, kültürel ve siyasal etkisi

Çatışma ve Uzlaşı Kavramlarını Açıklayınız.


Uyum/uyumsuzluk modeli özellikle anlaşmazlık veya çatışmaya dayanan potansiyel değişim durumlarını analiz etmeye uygundur ancak çoğu iletişim potansiyel anlaşma veya ortak fikirde birleşme ve uyum koşulları altında gerçekleşir ve katılımcılar arasında ortak noktaların artması iletişimin bir tanımı olarak düşünülebilir.
Bir seçim kampanyasının temsil ettiği çatışma veya propaganda durumu tipik bir örnek değildir. Çoğu kez, gönderen ve alıcıların mesajlara olan ilgileri birçok kamu enformasyonu veya harekete geçirme kampanyalarında olduğu gibi potansiyel olarak birbiriyle uyumludur.

Bilişsel Uyumsuzluk/Uyuşmazlık Kavramı Nedir?

Kararların, seçeneklerin ve yeni enformasyonun birey için tutarsızlık duygusu yaratma potansiyeli mevcuttur. Böyle bir uyumsuzluk psikolojik olarak bireye rahatsızlık verir ve söz konusu bireyi yaptığı seçimi destekleyecek enformasyonu aramak üzere harekete geçireceğini öne sürer. Örneğin:  yeni araba sahiplerinin diğer araba reklamlarını okumak yerine kısa bir süre önce aldıkları arabanın reklamlarını okuduklarını gösteren kanıtla sağlanabilir.
Bilişsel farklılıklarda yer alan «belirsizlik» ve «uyumsuzluğu» çözmede birden çok yol vardır. Yeni ilişkiler kurmak veya görüş farklılığına daha fazla onay vermek buna bir örnek teşkil edebilir.

İletişimde Etkinliği Sağlamanın Koşulları Nelerdir?

  • Kaynak, alıcının kendisini nasıl gördüğünü iyi değerlendirmelidir.
  • Mesaj, alıcının dikkatini çekecek şekilde düzenlenmelidir
  • Mesajların kodlanmasında kullanılan simgelerin, mesajı gönderen kaynak kadar, mesajı alacak, algılayacak, açıklayacak alıcı tarafından da bilinen simgeler olması gerekir.
  • Mesaj, insanların bireysel ihtiyaçlarına seslenmeli, bu ihtiyaçların farkına vardırmalı, onları giderme isteği yaratarak, bu doğrultuda davranışa geçmeye motive edici olmalıdır.
  • Mesajın etkili olabilmesi için, alıcının temel değerlerini, tutumlarını, inançlarını bilmek ve bunları mesajın kodlanması sırasında dikkate almak gerekir.
  • Mesajın dili anlaşılır, içeriği açık ve seçik olmalıdır.
  • Mesajın alıcıya ulaşabilmesi için en uygun iletişim aracı seçilmelidir
  • Alıcıya aynı anda ne kadar çok iletişim aracı ile ulaşılırsa, örneğin, mesajın sözel olarak iletilmesi ile yetinmeyip, bunun yazılı olarak da iletilmesi durumunda iletişim de o derece etkili olur.
  • Alıcının, iletişime katılma isteğinin derecesi, iletişimin etkinliğini yükseltmekte ya da azalmaktadır.

İki aşamalı akış?

Kitle iletişim araçlarının etkisi kamuoyu önderleri denilen aracı kişilerin etkisine bağlıydı.Kamuoyu önderleri medya içeriklerini yoğun bir şekilde tüketmekte ve kitlelere yayılan görüş ve düşünceler onların yorumundan geçerek topluma yayılmakta idi.  İşte iki aşamalı akış  kuramının temel düşüncesi burada yatar. Yani kamuoyu önderleri kitle iletişim araçlarından gelen bilgileri yorumlayarak mesajları yeniden biçimlendirir.
Kamuoyu önderi, toplumda güvenli  ve saygıdeğer bir kişi olarak görüldükçe  etkinliğe son derece fazladır. Kitle iletişim araçlarının  gönderdiği mesajlar, kişisel etki aracılığıyla yayılır. Bu model  izleyicilerin yaptıkları tercihlerde  KİA’dan  aldıkları mesajın değil, içinde yer aldıkları grubun yöneliminin etkisinde kaldıklarını belirtir

İletişimin etkinliğine kaynak teşkil eden faktörlerde kaynağın özellikleri nelerdir?

İnanılırlık/Uzmanlık(Saygınlık ve prestij)/Güvenilirlik/Fiziksel Çekicilik/Sevilmek/Benzerlik

İletişimin etkinliğine kaynak teşkil eden faktörlerde hedefin özellikleri nelerdir?

Zeka/Bağlanma/Özgüven ve cinsiyet Farkları Ortamın Özellikleri/Propaganda (iletişim) Çarkı/ 

Propaganda(İletişim) Çarkı 



























Propaganda Çarkında Tema ve Sembollerinin Seçimini Açıklayınız.


Tema hedefin hassasiyetlerinden istifade ederek , ikna edilmesini sağlayan ve amaca ulaşmayı kolaylaştıran bir fikir veya konudur.
Sembol ise; sosyal değerlere bağlı olarak, herhangi bir fikri, konuyu veya durumu ifade etmek için kullanılan bir çeşit malzemedir.
Temalar seçilirken, hedef toplumun hassas noktalarına uygun olmalı, gerçek yada sezinlenen ihtiyaçlarına yönlendirilmeli ve ulusal amaçlara uygun olmalıdır.Birbirleriyle uygun ve uyumlu olunmasına özen gösterilmelidir.Uyumu için merkezi koordinasyon gereklidir.
Semboller ise, gözle görülen işaret, nesne, slogan ve müzik şeklinde olabilir.Bunun yanında her türlü jest ve tarihi kişilerin, kelimelerin her birinin sembolik değeri olabilir.

 Bazı Propaganda teknikleri nelerdir?

  • Tekrarlama-İddia ve Süreklilik ; Etkili bir propaganda, temel olguları sürekli olarak tekrarlamalıdır.Tekrar kitlelerin düşünce ve tutumlarını uzun zamana yayıldıklarında kemikleştirmektedir ve sürekli olarak tekrar edilerek sunulan fikirler, kişinin bilinçaltına işleyerek sanki onu kendi fikriymiş gibi benimsenmesine yol açabilir. Propaganda sürekli olarak iddiada bulunmalıdır. iddia ne kadar açık ve deliller ne kadar sadece ve ispatın uzak olursa, yargı ve etkisi de o kadar büyük olur. İddia ve tekrarın etkisi oldukça ağır fakat devamlıdır.
  • Sadeleştirme;Bir durumu veya konuyu hedef kitlenin anlayabileceği bir şekilde açık ve net ifade etmek.
  • Kalıplaşmış imajlar; İnsanları belirli tiplere ayırmak toplumda yaygın bir eğilimdir.Belirli bir dini, etnik kökeni, ideolojik veya farklı alt-kültür grubuna ait kişilerin yaptıkları, kişisel özelliklerinden öte bağlı olduğu gruba ait olarak değerlendirilebilir.İnsanlar bir ırkı, ulusu veya bir grubu onun en kötü üyelerine bakarak yargılamaya meyillidir.
  • Amaçlı seçim: Propagandacı çeşitli olaylar içinde yalnızca amaçlarını en iyi koşullarda sunacak,mesajını kendi görüşlerini en etkili şekilde tanıtabilecek olanları seçerek ortaya koyar. Savunulan görüşlerin en iyi yanları sürekli tekrarlanır ve açıklanır.Bu sayede propagandacı olayın yalnızca bir yüzünü odak noktası yaparak düşünce ve tartişmaları kısıtlar.
  • İma; Bu teknikte propagandacı üstü kapalı sözlerle, iam yoluyla hedef kitleyi bölmeyi amaçlar.İmayla belirli bir fikir, grup ve bireylere karşı şüphe uyandırılır. Örneğin; "Etrafınız sarıldı , yapabileceğiniz bir şey kalmadı" veya "Bunu diyenin gerçek amacını biliyor musun?" ima yollu sorulardır.Ayrıca ima resim ve fotoğraflar ile beraber de kullanılabilir.

Karşı propaganda teknikleri nelerdir? 

  • Erken önleme ve bağışıklık kazandırma
  • Doğrudan yalanlama 
  • Dolaylı yalanlama
  • Saptırma
  • Sessiz kalma
  • Kısıtlayıcı tedbirler
  • Konuyu Önemsiz Gösterme
  • Benzeterek aldatma 
  • Ayrıştırma
  • Zayıf noktalara Direk, Güçlü noktalara Dolaylı yaklaşım 
  • Doğrudan kaynağa saldırı
  • Tema ve Sembollerle karşılık 

Erişim ve Frekans Nedir?

Erişim (Reach) oranı bir televizyon ya da radyo kanalının bellirli bir zaman dilimi ve demografik grup dahilinde en az bir dakika televizyon izleyen farklı kişilerin oranını gösterir. Bir başka deyişle reach, analizi yapılan zaman dilimi ve hedef kitle içinde kaç farklı kişiye ulaşıldığını ifade eder.
Erişim, hedef kitlenin yüzde kaçının mesajın yer aldığı mecraya maruz kalacağını ifade eder. Kişinin medya alışkanlıkları düşünüldüğünde, bir reklamı görmesi ya da duymasına engel olabilecek pek çok şeyin olduğu fark edilebilir. Kişi reklamı görmezden gelebilir: Derginin sayfasını çevirebilir, televizyonun kanallarını değiştirebilir. Kişi aynı anda başka şeyler yapıyor ve mesaja dikkat etmiyor olabilir: Televizyon açıkken yemek yapmak ya da bir arkadaş ile konuşmak gibi. Kişi reklamı sıkıcı ya da kendisi ile ilgisiz bulabilir. Hatta reklama bakabilir ama onu görmeyebilir. Yani bir planın erişiminden bahsederken OTS’den (Opportunity To See – Görme İhtimali) bahsedilmektedir.
Erişim, pek çok medya planlama terimi gibi, sadece bir tahmindir. Tam olarak kaç kişiye ulaşıldığını ya da bu kişilerin nasıl tepki verdiğini kesin olarak bilemeyiz. Ancak, 25-54 yaşlar arasındaki kadınların yeni bir duş jelini denemesini istiyorsak, kadınlara yönelik TV programlarının ya da dergilerin 24-54 yaş arası kaç kadın tarafından takip edildiğini bulup buna göre reklam yapabiliriz. 
GRP (Gross Rating Point- Brüt İzlenme Oranı) ve erişim arasındaki fark şudur: Erişim hedef kitledeki her bir farklı kişi ile ilgilenir. Erişimi maksimize etmeye çalışan medya planlarında reklamlar birden fazla medya aracı kullanılarak iletilir ki farklı kişilere 
ulaşabilsin.Örnek: 18-49 yaş arası kitle için TV Guide dergisinin erişimi 20, Time dergisinin erişimi ise 15 ise, her iki dergide de yayınlanacak birer reklamın toplam GRP’si 20+15=35 olur. Araştırmalar bize hedef kitlenin %6’sının iki reklamı da göreceğini (duplikasyon) söylüyorsa, erişim, yani duplikasyonsuz kitle 35-6=29 olur. Yani hedef kitlemiz olan 18-49 yaş arası yetişkinlerin %29’u TV Guide ve/veya Time dergisinde reklamımızı görecektir. İki reklamı birden gören bir kişi yine de bir kişi olarak sayılacaktır. 

Formül şudur: Erişim=GRP-Dupkilasyon

Tüketiciler genellikle onlara yarar sağlayacak bir değişiklik olmadığı sürece reklama yanıt vermezler. Dolayısıyla yüksek erişim sağlayabilmek için bir yenilik söz konusudur. Genellikle de yeni ürünlerin tanıtımında yüksek erişim beklenir. Bu sayede daha çok insan ürün hakkında bilgi sahibi olması istenir. 
Böylece marka farkındalığı yaratmak arzulanır. Satış promosyonu aktivitelerinde de yüksek erişim gerek duyulur. İnsanları belli kampanyalar ve promosyonlar hakkında bilgilendirmek amaçlanır. Bununla birlikte rakiplerin erişimleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer rakiplerin erişimi zayıf ise bu fırsata çevrilip daha yüksek bir erişim sağlanabilir. Erişim planlanırken göz önünde bulundurulması gereken bir başka konu da bütçedir. Hangi medya aracı seçilirse seçilsin bütçe erişimi kısıtlayan bir engeldir. Bu 
yüzden eldeki bütçeyle mümkün olan en yüksek erişim sağlanmak amaçlanır. Bir marka geçmişte belli bir erişim düzeyiyle başarılı olduysa bu erişim aynı seviye ile kullanılabilir. Dolayısıyla önceki seviyeleri de göz önünde bulundurmak gerekir.
Erişimi arttırmanın yolları şöyle sıralanabilir;

  • Medya bütçesini arttırmak.
  • Birden fazla mecra kullanmak. Örneğin TV’ye ek olarak dergi mecrasını kullanmak. Kitlesel olmayan mecralar da kullanılabilir. 
  • Medya araçlarının sayısını arttırmak. Örneğin tek bir dergi yerine üç dergi kullanmak.
  • Medya zamanlamasında çeşitlilik yapmak. Örneğin TV ve radyoda farklı zaman aralıklarını kullanmak, günlük ve hafta sonu gazetelerini kullanmak, aylık dergilerin farklı sayılarını kullanmak.

Erişimi belli bir noktanın üzerine çıkarmanın anlamsız olabileceği unutulmamalıdır. Hedef kitlede olmayan kişilere ulaşmak pazarlama iletişiminin etkinliğini düşürebilir.

Frekans: Frekans kavramı, hedef kitledeki kişilerin bir araca kaç sefer maruz kaldığıdır. Medya planımız ile kime ulaşmak istediğimizi bilmek yeterli değildir. Bu kişilere kaç kez erişmek istediğimize dair de hedefler belirlemeliyiz. Hedef kitlenin reklama kaç kere maruz kalması gerektiği geçmiş tecrübelere, kanaate, ya da geçmiş araştırmalara göre belirlenir. Bu araştırmalar hedef kitledeki kişilerin reklamı anlaması ya da hatırlaması için kaç tekrar gerektiğine dair araştırmalardır.

GRP = Erişim * frekans

Erişim hedefi biliniyorsa ve satın alınacak GRP de belli ise GRP, erişime bölünerek hedef kitlenin ortalama olarak kaç kez medya aracına maruz kalacağı belirlenebilir

Frekans = GRP / Erişim

Ana satış stratejisi yaymak değil de tekrar söz konusu olduğunda frekans vurgulanmalıdır. Frekans erişim ile ters orantılıdır. Belli bir GRP düzeyinde frekans arttıkça erişim azalacaktır. Mesajın tekrarı önemli olduğunda frekans erişimden daha fazla vurgulanmalıdır. Tüketiciler her gün yüzlerce reklamla karşılaşmaktadır. Bir kişi reklamı pek çok kere görmüş olsa bile bir markanın reklamını özümsemeyebilir. 
Bu yüzden de frekans önem kazanmaktadır. Frekansa başvurmanın bir diğer nedeni ise aynı araç ile karşılaşan herkesin reklamla karşılaşmama olasılığıdır. Bu kaybı en aza indirgemek için frekans artırılır. En iyi frekans seviyesini belirlemek zordur; ancak genelde hedef kitlenin en az üç kez karşılaşması gerektiğine inanılır.


 3+ Teorisi Nedir?

Frekans (sıklık) kavramı, hedef kitledeki kişilerin bir araca kaç sefer maruz kaldığıdır.Etkili frekans, iletişimin etkili olması için bireyin reklama kaç defa maruz kalması gerektiğidir. Tek bir sefer ya da iki sefer maruz kalmak alıcı kişinin eğilimlerini değiştirmekte yeterince başarılı olmayacaktır. Ancak medya planlamacılar için esas soru, etkili öğrenmenin gerçekleşmesi için bir mesajın kaç kez tekrar edilmesi gerektiğidir. 
Etkili frekans seviyesi tam olarak bilinmemekle birlikte Krugman’ın 1972 tarihli çalışmasından da hareketle, bir reklamın etkili olabilmesi için en az üç kez görülmesi gerekmektedir. Buna göre bir kişi reklamı ilk kez gördüğünde kendi kendine “Bu nedir?” sorusunu, ikinci görüşte “Bunun benim için anlamı nedir?” sorusunu sorar. Üçüncü görüşte ise “Evet, hatırlıyorum” der. 

Radyo, Televizyon ve Derginin güçlü yönleri nelerdir?

  • Televizyonun en güçlü yanları;  reklamlarda ses, görüntü, renk ve hareketin kullanımına izin vermesidir. Bu sayede televizyon ile hem göze hem kulağa hitap edilebilmektedir. Bir diğer güçlü yönü ise kitlesel olmasıdır. Televizyon aracılığı ile geniş kitlere erişim mümkündür.Televizyon ayrıca en ikna edici mecra olarak değerlendirilmektedir. Televizyon reklamlarında duyduğumuz çoğu slogan günlük hayatın içinde kullanılabilmektedir. Televizyonda çok çeşitli programların olması, televizyonu her türlü tüketici segmenti için (çocuklar, gençler, yetişkinler gibi) uygun bir mecra yapmaktadır. Televizyon ayrıca esnek bir mecradır. Değişen şartlara göre reklamların yeniden yapılandırılması mümkündür.
  • Dergilerin en güçlü yanları;  özel ilgilere sahip tüketicilere erişim olanağı sağlamasıdır. Ayrıca dergi, televizyon ile ulaşılamayan kitleye erişim olanağı da sağlar. Özellikle yüksek gelirli, yüksek eğitimli tüketiciler çok televizyon izlememektedirler. Bu tüketicilere dergi ile erişim daha kolaydır. Derginin bir diğer güçlü yönü ise baskı ve renk kalitesinin yüksek olmasıdır. Dergilerin yaşam süresi uzundur. Aylık bir dergi bir ay boyunca okunur ve bu bir ay süresince tüketiciler reklama maruz kalırlar. Dergilerde gelir-geçer okuyucu sayısı fazladır. Başkasının satın aldığı dergiyi okuyan kişilere gelir-geçer okuyucu denir. Özellikle doktor ofislerinde, kuaförde beklerken vakit geçirmek için orada bulunan dergilere göz atarız.
  • Radyonun en güçlü yanları;  tekrara yardımcı olmasıdır. Reklamın olabildiğince çok hedef kitleye erişmesiyanında en uygun değerde sıklık (frekans) ile erişmesi gerekmektedir. İşte radyo bu sıklık sorununa büyük oranda yardımcı olur. Diğer yandan, radyo ucuz bir mecradır. Radyonun bir diğer güçlü yönü, sürüş zamanı (drive time) denilen zaman dilimi içinde araçlarında yol alan hedef kitleye erişimin tek yolu olmasıdır. Ayrıca radyo ile yerel kampanyalar desteklenebilir. Radyo ayrıca esnek bir mecradır. Değişen koşullara göre çok hızlı bir şekilde reklam hazırlanıp yayınlanabilir

Medya Planlaması Nedir?

Bir ürün veya servise ait reklam mesajını potansiyel tüketicilere iletmenin en iyi yolu nedir? sorusuna yanıt bulmak için verilmiş bir dizi kararlar zinciridir.



Medya Planlamacısının Sorması Gereken Sorular Nelerdir?


  • Ne kadar potansiyel tüketiciye ulaşmalıyız?
  • Reklam mesajını hangi medya aracı veya araçlarını kullanarak hedef kitleye iletmeliyiz?
  • Potansiyel tüketiciler, bir reklamı bir ayın içinde kaç kere görmeliler?
  • Reklam, hangi aylarda görülmeli?
  • Reklam, ülkenin hangi pazarında, bölgesinde görülmeli?
  • Her medya aracı için ne kadarlık bir bütçe ayrılmalı?

Pazarlamada 4P kuralı?


  • Product - Ürün
  • Price - Fiyat
  • Place - Yer (dağıtım yeri)
  • Promotion - Tanıtım

Medya Planlaması Öncesi Durum Analizi Aşamaları Nelerdir?



Maslow'un Gereksinimler Hiyerarşisini anlatınız.

Maslow teorisi veya ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisi, ABD'li psikolog Abraham Maslow tarafından 1943 yılında yayınlanmış bir çalışmada ortaya atılmış ve sonrasında geliştirilmiş bir insan psikolojisi teorisidir.


Belirli bir kategorideki gereksinimler tam olarak karşılanmadan kişi bir üst düzeydeki kategorinin gereksinimlerini algılamaz, böyle gereksinimleri yoktur. Örneğin; günlük olarak karnını doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini sürekli olarak olası bir tehdit altında algılayan bir insanın, dünya görüşünü geliştirmek için kitap okumak gibi bir gereksinimi yoktur.
Maslow'un gereksinimler hiyerarşisi güdülenmeyi dinamik bir kavram olarak ele alır. Hem kişilik değişkenlerini hem de toplumsal değişmeyi içerir..Yani insanı çalışmaya yönelten bu güdüler insanların içinde bulundukları statü ve sahip oldukları niteliklere göre farklılık gösterebilir. Son basamak olan kendini gerçekleştirme herkeste olmayabilir. Örneğin, Niteliksiz işlerde çalışanların başlıca amacı fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak kısaca geçim sıkıntısı olduğundan bu kademeye atlaması olanaksızlaşır veya zaman alır.



KAİTE Formülü Nedir? 

  • Kaynak analizi
  • Araç analizi
  • İçerik analizi
  • Toplum analizi
  • Etki analizi

Suskunluk sarmalında 4 temel faktör nedir?

  • Kendi görüşlerinin toplum nezdinde ‘kabul görmeyeceğini’ bilen ve/fakat kaybedecek bir şeyleri olmadığına inanarak veya inanmayarak ‘sarmalın’ içinden sıyrılmayı başarmış, her zaman azınlıkta kalacağının farkında olarak görüşlerinden taviz vermeyen kişi/gruplar,
  • Kitle iletişim araçlarının (Medya; etkisiyle (ve çoğu zaman bizzat medyanın sürekli tekrarlaması ile) yaratılmaya çalışılan ve en sonunda baskın gelen ‘Genel-geçer görüş’ bir diğer adla ‘Toplumsal Algı’,
  • Fikirleri ‘aykırı’ addedilen sınıf ile ‘genel-geçer’ addedilen sınıfa dahil olmak arasında, dışlanma korkusu nedeniyle fikirlerini açıkça söylemeyen ve kararsız kalan kişilerin toplamı.
  • Teori sadece ‘iki kutbun (düalizm)’ birbirine olan etkisini incelemek üzerine kurulu değildir. Hangi fikrin, siyasi görüşün, kanının, yaklaşımın, inanışın, geleneğin, tezin, anti-tezin, felsefenin vs. doğru hangisinin yanlış saptamasını yapmaya çalışmaz. Birden fazla algının bir arada yaşadığı ‘iklim içinde’, ‘Suskunluk Sarmalı’ teorisi eğilimlerin ne yönde olduğunu ve zamanla değişiklik gösterip göstermediğini araştırır.

Rogers’ın yeniliklerin yayılması kuramında bir bireyin yeniliği kabul etme aşamaları nelerdir

  • Bilgi
  • İkna Olma
  • Karar Verme
  • Uygulama
  • Kabullenme

Kullanımlar ve doyumlar yaklaşımında açıklanan temel düşünce nedir?

Modelin başlangıç noktası bireylerin gereksinimleridir. Maslow'un gereksinimler hiyerarşisine atıfta bulunur. Kişiler arası ilişkileri baz alır. 


BDI/CDI nedir? 


BDI : Medya planlamacılarının nerede reklam yapmaları gerektiğinin kararını vermede kullanabilecekleri en yararlı araçlardan biridir. Markanın satıldığı pazardaki verilere göre bir hesaplama yöntemi uygulanır. Marka gelişim endeksi reklamı yapılacak markanın hangi bölgelerde başarılı, hangi bölgelerde yetersiz olduğunu görmek ve başarısız bölgelerin medya planlama sürecine dahil ederek güçlendirilmesi içindir. 

Marka gelişim endeksinin formülü şu şekildedir. 
A pazarındaki satılan markanın satış yüzdesi / A pazarının toplam ülke nüfusundaki yüzdesi * 100


Marka gelişim endeksi (BDI), markanın bölgelere ve şehirlere göre satış gücünü ölçmek için Hesaplama sonucunda 100’ün altında bir rakam çıkarsa, o bölgede o kategorinin satışlarının kullanılır. 
  • Eğer bir pazar, toplam nüfusun yüzde 5’ini oluşturuyorsa, markanın satışlarının da yüzde 5’ini oluşturması beklenebilir.
  • Eğer satışlar ve nüfus oranı eşit ise, BDI 100 olacaktır.
  • Eğer BDI 100’den düşük ise, satışların nüfusa oranla düşük olduğu sonucu çıkar. 
  • Eğer BDI 100’den yüksek ise, satışların nüfusa göre daha iyi olduğu söylenebilir.
  • Marka gelişim endeksi düşük olan bölgelerde, eğer pazarlama bileşenlerinde (üründe sorun, yanlış fiyat veya dağıtım yetersizliği gibi) sorunlar varsa önce bu sorunlar çözümlenmelidir. Sonra BDI düşük olan bölgelere iletişim desteği verilir. 

Kategori gelişim endeksinin marka gelişim endeksinden farkı, marka yerine markanın bulunduğu ürün kategorisinin satış gücünün değerlendirilmesidir.(CDI)

Ortalamanın altında olduğu anlaşılır. 
  • 100’ün üzerindeki rakamlar ise, o bölgede o kategorideki ürünlerin satışının ülke genelinden yüksek olduğu anlaşılır. Buna göre CDI değeri 100’den fazla çıkan bölgelerde daha fazla satış potansiyeli olduğu sonucu çıkarılabilir. Dolayısıyla reklamlar bu bölgelerde daha yoğun yapılabilir.

Medya planlamasında hem ürün kategorisinin (deterjan gibi) hem de reklamı yapılacak markanın (Omo gibi) hedef kitle tarafından tercihi bu iki endeksle sıralanmış olacaktır. Bu sayede hedef kitlenin hem kategori hem de marka bilgisi ve satın alma davranışı planlamada daha sağlam mecra seçimi için kullanılacaktır. BDI ve CDI’yi değerlendirirken aşağıdaki durumlarla karşılaşılabilir .

  • Yüksek BDI ve yüksek CDI : Bu tür pazarlar genellikle, hem ürün kategorisi hem de ürün açısından iyi bir satış potansiyeline sahiptir.
  • Yüksek BDI ve düşük CDI: Burada ürün kategorisinde yeterli derecede bir satış gerçekleşmemektedir. Pazar ürüne doymuş olmasına rağmen, bu pazar ürün için reklam yapılmaya değer bir pazarı temsil etmektedir. Belirli aralıklar ile ürününün satışlarında bir düşüş olup olmadığı kontrol edilmelidir.
  • Düşük BDI ve yüksek CDI: Bu tür pazarlarda, ürün kategorisi iyi bir potansiyel göstermektedir. Ancak ürünün niye başarısız olduğu araştırılmalıdır. Sebebi, dağıtım kanallarındaki bir eksikliğe mi bağlanmalıdır? Yoksa yeteri kadar reklam yapılmadığı, reklam yapılsa bile hedefe ulaşılamadığına mı bağlanmalıdır?
  • Düşük BDI ve düşük CDI: Bu tür pazarlar her marka için riskli olacaktır. Medya planlamacı, ürün kategorisinin niye iyi satmadığını araştırılabilir. Ancak, bu tür pazarlar reklam yapılması uygun olan pazarlar olmayacaktır.

SES Gruplarını kısaca açıklayınız.

A grubu
  • Yarıya yakını çocuksuz.Çocukluların Büyük ölçüde 1-2 çocuğu var.
  • Kiracı olmayı reddetmiyorlar.Oturduğu eve sahip olma oranının çok düşük olduğu kesim. (rezidans vs. daireler)
  • 3 odalı evlerde oturuyorlar ve çocuklarının ayrı odaları var
  • İkinci evleri var büyük ihtimal yazlık olarak kullanıyorlar.
  • Dayanıklı tüketim malları konusunda seçiciler.İleri teknoloji ürünlerini tercih ediyorlar.
  • Araç sahipliği yüksek.Genelde yeni araç kullanıyorlar ve sık sık araç değiştiriyorlar.
  • Hazır gıda tüketimi fazla.
  • Ödemelerini kredi kartı veya nakit yapıyorlar.
  • Teknolojiyi yakından takip ediyorlar.
  • Birden çok kredi kartları mevcut. Yüklü alışverişler yapıyorlar.
  • Hasta olmaktan korkuyorlar.Periyodik olarak doktor kontrolünden geçiyorlar.
  • Sinema, tiyatro, opera gibi aktiviteleri oldukça fazla.
B Grubu
  • Eğitim seviyesi olarak A grubunun bir kuşak öncesini andırıyor.
  • 10 yıldan fazla süredir aynı yerde yaşıyorlar.
  • Evlerinde 3 oda ve üstü var, çocuklarının ayrı odaları da var ama oturdukları eve sahiplik oranı daha yüksek.
  • Üçte birinin ikinci evi var, yazlık azalırken köy veya memleketteki evleri ağırlıklı.
  • Büyük marketlerden alışveriş yapıyorlar.Kredi kartı vs. kullanımı yine A grubu gibi olsa da biraz daha düşük.
  • Çoğunun özel olmamakla birlikte sağlık güvenceleri var.
  • Üçte biri hafta sonunu evde geçirmeyi tercih ediyor.Yaklaşık dörtte biri tatil yapmıyor.
  • Çok büyük çoğunluk gazete okuyor. İnternetten okuma alışkanlığı düşük.
C1 Grubu
  • 3-4 kişilik aile; ancak 5-6 kişinin aynı evde yaşaması oranı yükseliyor.
  • Konut sahipliği oranı oldukça yüksek.
  • Sadece %20'si ikinci bir eve sahip.
  • Büyük marketlerden alışveriş yapılsa da mahalle bakkalı da unutulmuyor.
  • Alışverişlerde kredi kartı kullanımı neredeyse %50 düşüş yaşıyor.
  • 5 aileden birinde bilgisayar var. Teknolojiyi çok yakından takip etmiyorlar.
  • Banka kredisi vs. gibi durumlara daha tedbirli bir grup.
  • Çok az oranda sinema tiyatro aktiviteleri var.
  • Bu grup orta direği temsil ediyor.
C2 Grubu
  • Hanede yaşayan insan sayısı genelde 4 ve üstü, çocuk sayısı C1'e benziyor ancak 3-5 çocuk oranı daha yüksek.
  • Genelde tek kişi çalışıyor; iki kişinin çalışma oranı da dikkat çekici.
  • Çocukların oda sahibi olması mümkün değil.
  • Bu grupta pazara gitme oranı yüksek.
  • Üçte birinin aracı var ve çoğu ikinci el araçlar.
  • Daha çok gıda da açık ürünler kullanılıyor.
  • Doktora hasta olduğunda gidiyorlar.
  • Bu grupta sinema, tiyatro aktivitesi sona eriyor.
D Grubu
  • Bu grubun yarısı ya 5 kişilik yada 6 veya daha fazla nüfus ile yaşıyorlar.
  • Eğitim açısından en alttalar.
  • Onda biri çalışmıyor.
  • Teknolojik ürünlerin yanı sıra işlerine en çok yarayacak ürünleri kullanıyorlar.
  • Araç sahipliği oldukça az. Daha çok ticari,genelde ikinci el..
  • Mahalle bakkalı ve semt pazarı alışveriş mekanları.
  • Temizlik ürünleri alma oranı kalıp sabun dışına çıkmıyor.
  • Cep tel.'den ziyade ev telefonu kullanılıyor.
  • Tatil yapma oranı sıfır denecek kadar..
E Grubu
  • Bu grup çok kalabalık ailelerden oluşuyor.En yüksek konut sahipliği bu grupta ; %10 oranında kesim akrabaları ile yaşıyor.
  • Yarıdan fazlası iki yada tek odada yaşıyor
  • Evi geçindirmek çocuklarda dahil herkesin görevi
  • Her zaman açık gıdaları tercih ediyorlar. Büyük marketlerden ziyade mahalle bakkallarına veresiye yazdırıyorlar.
  • Zor yaşam koşullarına rağmen yarıya yakınında cep telefonu var ama çoğunluk ev telefonu kullanıyor.
  • Sosyal aktivite imkanları hiç yok

Örneklem hatası Nedir?



Bir anketi değersiz kılabilecek hata kaynaklarından birisi de örneklem hatasıdır.Etkisi azaltılabilmekle birlikte hiçbir zaman tam olarak ortadan kaldırılamayacak bir hata türüdür. Hedef kitledeki herkes ankete dahil edilmediği sürece örnekleme hatası kaçınılmazdır. Bu hata türünü örneklem büyüklüğünü arttırarak kontrol etmek mümkündür.



E-İmza Nedir?

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda yer alan şekliyle elektronik imza; başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi tanımlar. Elektronik  imza; bir  bilginin  üçüncü  tarafların  erişimine  kapalı  bir ortamda,  bütünlüğü  bozulmadan  (bilgiyi  ileten  tarafın  oluşturduğu orijinal haliyle) ve tarafların kimlikleri doğrulanarak iletildiğini elektronik veya benzeri araçlarla garanti eden harf, karakter veya sembollerden oluşur.

Elektronik imza kavramı çok genel bir tanım olup kişilerin elle atmış olduğu imzaların tarayıcıdan geçirilmiş hali olan sayısallaştırılmış imzaları, kişilerin göz retinası, parmak izi ya da ses gibi biyolojik özelliklerinin kaydedilerek kullanıldığı biyometrik önlemleri içeren elektronik imzaları veya bilginin bütünlüğünü ve tarafların kimliklerinin doğruluğunu sağlayan sayısal imzaları içermektedir.

Seçici ilgi Nedir ?

Eğer, tüketici reklam mesajını hatırlamak istiyorsa, bunu belirli bir çaba ve zaman harcayarak yapabilmektedir. Mesaj tekrar tekrar yinelenerek bellekte bir yer almaktadır. Gerçekten de, eğer mesaj yeterli derecede tekrarlanırsa hatırlanacaktır ve beyinde bulunan
“uzun süreli hafıza” diye adlandırabileceğimiz diğer bir hafıza deposuna gönderilecektir.Eğer tüketici mesajı hatırlamak istemiyorsa, tekrarlama işlemi beyin tarafından reddedilecek ve reklama ilgi gösterilmeyecektir. Buna “seçici ilgi - selective attention” denmektedir.

Reklam Zamanlamasında Stratejiler Nelerdir?

Reklam stratejisi “yaratıcı karma” unsurlarının bir bileşimidir. Yaratıcı karma, reklamın hedef kitlesi, ürün konsepti, iletişim medyası ve reklam mesajından oluşmaktadır. Yani herhangi bir reklam kampanyasına yönelik bir strateji belirlenirken aynen pazarlama karmasında olduğu gibi bu unsurlar hakkında kararlar verilerek reklam stratejisi uygulamaya konur.

Ürüne algılama değerinin katılımı ?

Müşterisinin ürününe veya hizmetine bir algılama değeri katmak, her reklam ajansının yerine getirmekle yükümlü olduğu bir görevdir. Bunu dört farklı yol kullanarak gerçekleştirir;
  • Ürüne bir kişilik vererek.
  • Ürün hakkındaki temel algılamayı şekillendirecek tarzda iletişim sağlayarak.
  • Ürün hakkında bir imaj veya hafızalardan kolay silinmeyecek bir görüntü yaratarak.
  • Ürünü, rakiplerinden farklı bir yere yerleştirerek.

Reklam Kampanyasında Devamlılık Stratejisini Belirleme ?

  • Reklam bütçesi: Reklam bütçelerinin kısıtlı olması planlamacıları en etkin planı gerçekleştirmeye zorlar. Bütçelerinin elverdiği ölçüde bir kampanya zamanlaması planlanarak, nispeten kısa süreli ( örneğin, birer ay aralıklar ile) ve etkili reklamlar oluşturulur. Eğer sınırsız bir bütçeleri olsaydı birçok reklam veren her gün reklam yapabilirdi.
  • Satın alma sıklığı: Kampanya devamlılığı, tüketicinin satın alma sıklığı (satın alma - tekrar satın alma arasında geçen süre ) ile örtüşmelidir. Bu faktör özellikle yüksek kullanım sıklığı isteyen ürün ve hizmetler için önemlidir. Bu tür ürün ve hizmetlerden bazıları; alkolsüz içkiler diş macunu, sakız, şeker, sinema ve fast-food restoranlarıdır. Pazarlamacı bu süreleri, tüketicinin kaç kez kazanılıp, kaybedileceği düşüncesiyle incelerler.
  • Marka sadakati eksikliği: Marka sadakati, ürün seçiminin belirli aralıklarla tekrarlanmasını ifade etmektedir. Günümüzde tüketiciler, fiyat indirimleri, kupon ve promosyonlar ile marka değişimine meyilli hale gelmişlerdir. Daha düşük oranlardaki marka sadakati, reklam verenleri daha uzun süreli reklam kampanyaları yapmaya zorlamaktadır.
  • Rakiplerin reklamları: Ürün çeşitliliği bol olan ürün kategorilerinde (ev temizlik ürünleri, gıda ve dayanıklı nitelikli malları) çok az sayıda reklam veren rakiplerinin reklam faaliyetlerini gözardı edebilmektedir. Birçok durumda, reklam zamanlama katan, rakiplerin reklam planlarına karşılık olarak belirlenmektedir. Amaç, reklam veren firmanın, rakiplerin arasında yok olmasına engel olacak medya karışımının bulunmasıdır. Bu analize “Share of Voice (SOV) denmektedir.
SOV, belirli bir medya türündeki bir ürün veya servise ait reklam mesajının, bu ürün kategorisindeki tüm mesajlar arasındaki payıdır. Bu pay, izleme oranları açısından ve kampanya süresi açısından değerlendirilebilir.


Medya planlamasında zamanlama kararını etkileyen 4 değişken nedir?

Medya planlamacıları, birçok değişkenin gösterdiği yol doğrultusunda reklamın zamanlamasına karar verir. Bunlardan bazıları; ürünün ne sıklıkta satın alındığı, ürünün diğer aylara nazaran bazı aylarda daha mı çok tüketildiği , hangi aylarda rakiplerin reklam kampanyalarının yoğunluk kazandığıdır. Bu tür etkilerin her türlü kombinasyonu, reklam zamanlama stratejisini her firma ve ürün için farklı kılar.
  • Mevsimsellik: Bu değişkenler zamanı genelden özele daraltma işlemidir. Önce yılın dört çeyreğe ayrılan mevsimleri zamanlamada değerlendirilir. Mevsime göre değişen ürün ve hizmetler vardır. Mevsimlik ürünlerin satın alma eğilimi kendi mevsimlerinde artar. Mesela sıcak ve soğuk içecekler, dondurmalar, kışlık kıyafetler, yurt içi ve yurt dışı turlar, mayo ve bakım ürünleri, ısınma gereçleri mevsimsellik özellikleri olan ürün ve ürün gruplarıdır. 
  • Tatiller ve Özel Günler: Mevsimlere göre değişkenliği belirledikten sonra ürünün hedef kitlesiyle buluşmasını sağlayacak daha belirgin aylar varsa onlara geçilir. Bu aylardaki tatiller ve özel günler hedef kitleyle buluşma zamanlarıdır. Ürün ve hedef kitleyle örtüşecek özel günler ve tatiller hedef kitlenin algılarının odaklandığı günlerdir.Mesela sevgililer günü, anneler günü, babalar günü bu özel günlerdendir,
  • Günler: Tüketicilerin alışveriş tercihleri ve ihtiyaçları günlere göre de farklılık göstermektedir. Mesai saatleri, maaş günleri, prim günleri, öğrencilerin burs aldıkları günler, alışverişe çıktıkları günler, hafta içi günler ve hafta sonu günler aynı değildir. Mesela alışveriş merkezleri ve mağazalar satışların düşük olduğu hafta içi günlerde, özel kampanyaların reklamlarını yoğunlaştırırlar, promosyon kampanyaları yaparlar. Hafta sonları ise satışlar zaten yüksek olacağı için buna gerek duymazlar.
  • Saatler: İnsanların ihtiyaçları gün içindeki saatlere göre de değişmektedir. Fizyolojik ihtiyaçları yanında psikolojik ve sosyolojik motivasyonları gün içinde değişmektedir. Sabah saatlerinde farklıdır. İş yerinde farklıdır. Alışveriş merkezinde farklıdır. İş arkadaşlarıyla farklıdır. Bunların gün içindeki dağılımının belirlenmesi medya planlamada önemlidir. Mesela insanların yemek yeme dürtülerinin yüksek olduğu dönemlerde gıda ürünlerinin reklamlarının yayınlanması tüketiciyi marka lehine çekecektir. Çocukların okuldan dönüş saatlerinde çocuklara yönelik ürünlerin reklamları çocuklarla iletişimi kolaylaştıracaktır.

Anketlerde Problemin belirlenmesinde yapılabilecek hatalar nelerdir?

  • Kritik Bilgiyi İçermeme: Anket araştırmaları sırasında en sık karşılaşılan hatalı uygulama, insanların anketten çok şey öğrenmek istemeleridir.Oysa anket ihtiyaç duyulan kritik bilginin elde edilmesi halinde yarar sağlayacaktır.
  • Önyargılara Dayanma: Bazı durumlarda anketler belirli bir konuyu kanıtlamak için yapılmaktadır. Tasarımcının düşüncelerini ispatlamak için hazırlanan bir anket doğru sonuçlar vermeyeceği gibi, etik bir davranış da olmayacaktır.
  • Belirsizlik: Belirsiz bir ortamdan hareket edilmesi işe yaramayacak bir yığın bilginin toplanmasına yol açabilir.

Anketlerde karşılıklı görüşme nedir ve avantajları nelerdir?

İhtiyaç duyulan veriler, eğitimli anketörlerin cevaplayıcılarla yaptıkları doğrudan görüşmelerle elde edilir.
  • Görsel yardımcı malzemeler kullanılarak sorular daha kolay anlaşılır hale getirilebilir.
  • Anketör cevaplayıcının anlamadığı noktaları açıklayabilir.
  • Anketin önemi anlatılarak ve gizliliği konusunda güvence verilerek cevaplanma oranı yükseltilebilir.
  • Araştırmacının soruların cevaplanma süreci üzerindeki kontrolü en üst düzeydedir. 
  • Soru formları anketörler tarafından doldurulduğundan, özellikle posta anketinde karşılaşılan eksik veya yarım 
  • Bırakılmış soru formlarından kaynaklanan sorunlar yaşanma

İnternet üzerinden yapılan anketlerin avantaj-dezavantajları nelerdir?

Avantajları; 
  • Veri toplama süresinin azalması
  • Maliyetin azalması
  • Dinamik tasarım ve ekran dizaynındaki esneklik
  • Verilerin otomatik analizinin yapılabilmesi
  • Ek verilerin de alınabilmesi
  • Coğrafi sınırların bir engel teşkil etmemesi
  • Kitle – Örneklem büyüklüğü
  • Tesadüfi hatanın azaltılması
Dezavantajları;
  • Elektronik ortama bağlı güvenlik kaygıları
  • Anket dolduranın belirsizliği
  • Ankete erişim problemleri
  • Araştırma hassasiyetinin kavranılamayışı
  • Tüm araştırmaların yapılamaması
  • İnternet anketlerinde ödül anlayışının olması

Anket sorularında yapılmaması gerekenler nelerdir?

  • Yönlendirici sorular
  • Tehdit edici sorular
  • Anlamı belirsiz sorular
  • Eksik sorular

Subliminal Mesaj nedir?

Subliminal mesaj veya bilinçaltı mesaj, başka bir objenin içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır. 

E-ticaretin avantajları nelerdir?

Satıcılar açısından;
  •  Yeni bir satış kanalıdır.
  •  İyi bir reklam aracıdır.
  •  Değişimlere hızlı uyum sağlayabilme imkanı vardır.
  •  Mekan ve yer sınırı olmayan bir ortamda kuruludur.
  •  Hızlı ve yer sınırı olmayan bir ortamda kuruludur.
  •  Ürün satışlarının artırılması daha kolaydır.
  •  Birebir pazarlama imkanı bulundurur.
  •  Minimum işletim giderleri sağlar.
  •  Yeni müşteri potansiyeline her zaman açıktır.
  •  Binlerce ürün için satış imkanı vardır.
  •  Birebir müşteri ilişkileri yürütebilir.
  •  Stok maliyetleri azalır.
Alıcılar açısından;
  •  Evden çıkmadan alışveriş imkanı sağlar.
  •  Ulaşım için harcanan giderler azalır.
  •  Ürün çeşitleri daha rahat görülebilir.
  •  En uygun ürünü bulma şansı artar.
  •  Zaman kaybı azalır.
  •  Ürün ile ilgili daha rahat bilgi alınabilecek bir ortamdır.







Kaynaklar

http://www.irfanerdogan.com/
http://www.slideshare.net/aynadakileke/trkiyenin-ses-gruplar
http://www.e-imza.gen.tr/
Dünya Başol ders notları